Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | kendine yetme | self-sufficiency n. |
General | kendine yetme | sufficiency n. |
Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | kendi kendine yetme | self-sufficiency n. | ||
The main issue, however, concerns these countries' self-sufficiency in food. Ancak asıl mesele, bu ülkelerin gıda konusunda kendi kendilerine yetebilmeleriyle ilgilidir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | kendi kendine yetme | self-help n. | ||
Biology | ||||
Biology | kendi kendine yetme | evolutility n. | ||
Social Sciences | ||||
Social Sciences | (özellikle engelli bireylerin) kendine yetme becerilerini artırmaya yönelik yaşam düzenlemesi | independent living n. |